3 Şubat 2015 Salı

Blind

 Joachim Trier'in filmlerine yazdığı senaryolarla bilinen Norveçli Eskil Vogt ilk uzun metraj yönetmenlik denemesinde görme engelli bir kadının hayal ile gerçek arasında gidip gelen dünyasını yansıtırken ortaya körlüğü konu alan en farklı filmlerden biri çıkıyor.Blind Eskil Vogt'un hem senaryo hemde yönetmen koltuğundaki zeki hamleleriyle damakta çok farklı bir tat bırakan kaliteli bir film.


Görme yetisini kaybetmesiyle beraber kendini evin içine kapatarak hayatına yeni bir yön vermeye başlayan Ingrid'in görme engeli bir süre sonra onu hayal gücünün sınırlarıyla baş başa bırakacaktır.



Blind kör bir kadının bakış açısından hayal ile gerçeğin Eskil Vogt'un hem senaryodaki hemde yönetmen koltuğundaki zeki hamleleriyle harika bir yapı eşliğinde kurgulandığı bir eser.Seyirciyi film boyunca gerçek ve hayal arasına sıkıştıran yapım pek çok sahnede de seyircisini şaşırtmayı başarıyor.Eskil Vogt son derece orijinal ve detaylı düşünülmüş senaryosunu aynı kalitede bir yönetmenlikle ekrana aktarıyor.Körlük temasını; engelli bir kadının engelinden dolayı sınırları daralan hatta sıkıcılaşan hayatından hayal gücüyle yeni bir yol çizmesi olarak ele alıyor.Körlüğün yarattığı fiziksel engelden ziyade manevi zorluklarla seyircinin empati kurması isteniyor.Ingrid'in bu yola başvurmasındaki belki de en büyük nedenin sıkılmak olduğunu söyleyebiliriz.Gerek empati kurulduğunda gerekse de film bitimindeki son cümle de bu tezi bir nevi destekliyor.Öte yandan bu sıkıcı hayattan kurtulma çabası Ingrid'in cinsel arzularını dışa vurmasına yol açıyor.Cinsel fanteziler bir yana kocasıyla olan ilişkisi ve kör bir kadının şüpheci yaklaşımının da altı iyi dolduruyor.Diğer bir açıyla filmin senaristliğin hayal kurmayla ilişkisini de incelediği söylenebilir.Blind çok mükemmel veya kendini hayran bıraktıracak bir film değil fakat çok farklı ve kaliteli bir deneyim olduğu kesin.

 

Körlük temasına uygun beyaz ağırlıklı görüntü ve sanat yönetimi ağırlığını hissettirirken Eskil Vogt'un ilk filmdeki yönetmenliği ve sahneleri kurgulayışı son derece usta işi.Arada çalan müzik farklı bir tat bırakırken Ellen Dorrit Petersen görme engelli karakterini son derece profesyonel ve yerinde bir performansla canlandırıyor.Öte yandan Henrik Rafaelsen'i de rolünde hiç fena bulmadım.Son olarak filmdeki bir sahnede Eskil Vogt'un kamerasının camdan saniyelik gözükmesi gibi çok küçük bir film hatası bulunduğunu da not edebilirim.

 

Sonuç olarak kör bir kadının gözünden hayal ile gerçeğin seyirciyi şaşırtan bir yapıyla kurgulandığı, alt metinleri sağlam bir film canlanıyor.Sinemada çokça işlenen körlük teması en farklı yaklaşımlarından biriyle karşılaşırken Eskil Vogt hem orijinal senaryosu hemde ilk filminde ortaya koyduğu yönetmenlik ise takdiri hak ediyor.


PUAN:7.5   NOT:B+



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder