8 Aralık 2014 Pazartesi

Exodus: Gods and Kings

 

2000 tarihli Gladiator ile bir başyapıta imza atarak epik türün en önemli eserlerinden birini veren usta yönetmen Ridley Scott'ın Musa'nın hikayesini anlatacak olan Exodus: Gods and Kings ilk duyulduğunda büyük heyecan yaratmıştı.Yönetmenin büyük devrimlere imza attığı bilim kurgu türünden sonra en yetkin olduğu türdü epik filmler.Bu bakımdan yönetmenin yeni projesinden beklentilerde büyük oluyordu.Kariyeri boyunca inişli çıkışlı bir profil sunan İngiliz yönetmenin son dönemde yoğun bir şekilde film çekmesi görülen o ki kariyeri için çok da faydalı değil.Genel kitle tarafından sevilmeyen The Counselor'ı bile çok olmasa da beğenen biri olarak Exodus: Gods and Kings oluşan beklenti karşısında maalesef hayal kırıklığı yaratıyor.


Exodus: Gods and Kings bilindik Musa hikayesini başka hiçbir yöne sapmadan olduğu gibi aktarıyor.Hikayeyi Musa'nın doğumundan itibaren anlatmayı seçmek yerine olayı ileri bir safhadan başlatarak anlatmayı tercih ediyor.Musa'nın hayatının dönüm noktasına yakın bir yerden başlayarak Ramses ile olan çatışmaları ve yaşanan olaylar başka hiçbir yöne sapıp, yorum getirme veya farklı bir peygamber filmi yapma amacı gütmeden Tevrat'a uygun bir dille ekrana getiriliyor.

 

 

Ridley Scott'ın her zaman elindeki senaryoyla doğru orantılı filmler çektiğini düşünürüm.Ona iyi malzeme verirseniz size harikalar yaratabilir fakat çok iyi olmayan malzemeyi de kurtarmayı çok başaramıyor.Bu bakımdan Bill Collag,Jeffrey Caine,Adam Cooper ve Steven Zaillian dörtlüsünün elinden çıkan Exodus senaryosunun oldukça düz kalıplarla oluşturulması filmin en büyük problemi olmuş.Hatta Exodus: Gods and Kings yapım amacını sorgulatan bir film.Madem farklı bir bakış açısı veya hikayeye farklı bir boyut getirilmeyecekse daha önce sinemada izlediğimiz ve çok iyi bildiğimiz Musa hikayesini tekrardan çekmenin nedeni ne gibi sorular beliriyor.Kutsal kitaba bağlı kalınmak isteniyorsa kalınsın fakat seyircinin aynı hikayeyi benzer şekillerde (belki daha az efekt ile) izlediğini bildiğiniz bir projeyi hayata geçirmek istiyorsanız filmin başarısı için orijinal bir şeyler bulmanız gerek.Exodus işin ne inanç boyutuna ne de karakter boyutuna derinlemesine inmeye çalışıyor.Belki epik damarı kuvvetli ama olayı olduğu gibi düz bir şekilde yansıtırsanız olayı çok iyi bilen seyirciyi görsellik dışında pek de kazanamazsınız.Darren Aronofsky'nin "Noah"da yaptığı da buydu.Dini kitaba uyarsınız yada uymazsınız,o başka bir olay.Fakat seyircinin adı gibi bildiği ve benzerlerini defalarca izlediği bir hikayeyi farklı bir yol yada derinlikle sunmadan anlatmak size seviye atlatmaz.


Projenin ortaya çıkışındaki bu büyük eksinin yanında Exodus: Gods and Kings'in epik damarları kuvvetli.Belki daha önce hikayeyi hiç izlemesek filmi daha değerli konumlarda nitelendirebilirdik.Çünkü anlatım düz de olsa görsele aktarılması başarılı.Özellikle şehrin felaketlerle sarsıldığı sahneler başta olmak üzere ekrana çok iyi aktarılmış.Kalabalık figüran ekibinin kullanıldığı filmde görsel efektler ve yönetmen becerisi özellikle ikinci yarıdaki çoğu sahnede filmin bilindik bir hikayeyi olduğu gibi izleme dezavantajını aza indirgiyor.Başta kostüm tasarımı olmak üzere filmin sanat yönetimi de olayın fantezi ve epik boyutlarının ekrana iyi aktarılmasında büyük pay sahibi.Görüntü yönetmeni Dariusz Wolski Mısır'ın çöl iklimi ve yoğun güneş ışığı altındaki atmosferini sarı ve kahverengi ağırlı tonlarıyla başarılı bir biçimde kavrıyor. 3D 'nin filme en ufak bir katkısı bile olmazken Alberto Iglesias'ın Mısır ruhunu hissetmediğiniz müzikleri kuru gürültüden başka bir şey katmamış.Öte yandan 150 dakikalık filmin yer yer atlamış hissi veren yapısı belki ilerisi için bir yönetmen kurgusunun çıkabileceği hissi yaratıyor.İkinci yarının tempolu olması beraberinde birçok iyi sahne getirirken, vahiy sahnelerinin kötü çekildiğini düşünüyorum.Bu sahnelerde hem küçük oyuncusunun hemde kötü yazılmış diyaloglarının eksisi de büyük.Ayrıca kötü adam karakteri çok etkisiz kalmış. Ramses'in bu derece arka plana atılmış olmasına anlam vermek güç.Oyunculara geçmeden önce sanırım filmin en güzel ve aynı zamanda en dramatik yeri film bittikten sonra Ridley Scott'ın filmini iki yıl önce intihar eden kardeşi Tony Scott'a adamasıydı.Scott kardeşler gerçekten de sinemaya büyük katkı vermiş iki yönetmen.Böyle üzücü bir olay sonrası Ridley Scott'ın filminde kardeşini anması sanıyorum ki sinemayla yakından ilgilenen izleyiciler açısından farklı bir duygu ve anlam ifade ediyor.

 

Christian Bale, Joel Edgerton, Ben Kingsley, John Turturro ve Aaron Paul gibi isimlerin kadrosunda yer aldığı filmde Christian Bale Musa rolü için iyi bir seçim olmuş.Oyuncu kadrosunda öne çıkan isimler rolüyle uyumlu olmasına rağmen performans açısından özel olarak adını çok öne çıkaracağımız bir isim yok.


Exodus: Gods and Kings Ridley Scott için yanlış bir proje tercihi olmuş.Evet, bilenen olayı görsele iyi dökmüş fakat bunun haricinde filmde bir şey bulmak zor.Exodus kötü bir film değil fakat eğer bir kıyaslama yapılacaksa yılın diğer öne çıkan peygamber filmi Noah daha çok şey ifade ediyor.

 

PAUN:6.5   NOT:B-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder