18 Ekim 2014 Cumartesi

Whiplash


Damien Chazelle'in Sundance Film Festivali'nden Büyük Jüri ve İzleyici Ödülü'yle dönen filmi Whiplash öğrencilerine karşı sert tavrı olan bir müzik öğretmeni ve öğrencisi arasındaki rekabet ve hırs dolu mücadeleyi anlatıyor.Basit hikayesini ekrana oldukça çarpıcı bir şekilde yansıtmayı başararak amacına ulaşan Whiplash hırs,rekabet ve kin kavramlarını gerilim dolu uzun sahnelerle harmanlayarak seyirciye etkileyici bir biçimde servis etmeyi başarıyor.

 

Bateri çalmakla uğraşan Andrew (Miles Teller) ülkenin en prestijli müzik okullarından birinde okumaktadır.Çaldığı enstrümanın efsanelerinden biri olmayı hedefleyen Andrew'in müzik hayatı bir gün Fletcher (J.K. Simmons) isimli bir müzik hocasının sınıfına girmesiyle değişir.Çok sert ve alışılagelmişin dışında bir tavrı olan Fletcher'ın Andrew ile arasında zamanla sert sürtüşmeler patlak verecektir.

 

 

 

Whiplash daha önce benzerine pek şahit olmadığımız bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kurarken bunu gerilim ve şiddet dolu bir atmosferle yansıtıyor.Aşırı sert, kinci ve mükemmeliyetçi bir öğretmen karakteri ortaya koyarken başarı ve hayalleri için ileriye gitmekten çekinmeyen ve kolay kolay pes etmeyen bir öğrenci karakteri karşımızda.Kısacası müzik teması üzerinden iki zıt kutbun çarpışmasını izliyoruz.Biri kendi çapında mükemmele ulaşmaya çalışırken diğeri hayalleri uğruna birçok şeyi feda edebiliyor.Damien Chazelle sıradan hikayesini iyi yazılmış diyaloglar ve iyi çizilmiş karakterlerle döşüyor.Tom Cross'un ön plana çıkan kurgusunun da büyük desteğiyle Damien Chazelle gerilimi ve rekabeti uzun sahneler halinde seyirciye sunuyor.Kurgu ve yönetmenliğin çok iyi olması bu sahnelerde seyirciyi soluksuz bırakıyor.Damien Chazelle'in bu derece iyi yönetmenliği ise filmi ileri götüren en büyük faktör iken gelecekte yapacağı işler için heyecanlandırıyor.

 

Whiplash'i kaliteye götüren en önemli diğer bir hususta kuşkusuz başroldeki iki oyuncusunun performansları.Miles Teller özellikle baterinin başında terler içinde döktürdüğü sahnelerde çok iyi.J.K. Simmons ise açık ara filmin en iyi performansına sahip kişi.Karakterinin tüm özellikleri suratında o kadar iyi yansıtıyor ki son derece itici karakteri izlerken bile sizi rahatsız etmeyi başarabiliyor.Damarları belirgin sert surat ifadesinin yanı sıra oyuncu ellerini kullanarak da performansına katkıda bulunuyor.Kısacası J.K. Simmons akıllarda yer etmeyi başaran kalıcı bir performans ortaya koyuyor.Whiplash diğer yandan parçalarıyla size müzik ziyafeti de yaratmayı başarırken filmin ses tekniğinin üst düzey olduğunu unutmamak gerek.Sharone Meir görüntü yönetimi ise filmin ruhunu ayarlamada oldukça iyi.


Filmin hikayesi oldukça basit.Aslında bir bakıma bu basitliğin yaşanan olayı daha gerçekçi kıldığı söylenebilir.Fakat buna rağmen hikayenin basitliği filmin beni abartılı bir biçimde etkilemesini önledi.Tüm gerilimine rağmen Whiplash'ı izlerken az çok sonraki adımı tahmin edebiliyorsunuz.Evet, Whiplash iki insanın hırs ve rekabetini anlatmada son derece etkileyici ve başarılı, yönetmen amacını tam on ikiden vurmuş fakat bu en azından benim için bir yere kadar yetti.Yine de Whiplash'ın sundukları size yetiyorsa filmi benden çok daha fazla sevebilirsiniz.Fakat ben Whiplash'ı beğenmeme rağmen filmde çok abartılacak bir nokta bulamadım.En azında aynı temada çok daha iyilerini görmüştük.


PUAN:7.1   NOT:B


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder