6 Temmuz 2014 Pazar

True Detective 1. Sezon



HBO tarafından piyasaya sürülen polisiye detektiflik dizisi True Detective kuşkusuz yılın en çok konuşulan dizi yapımlarından biriydi.Yıllar önce gerçekleşen fakat günümüze de taşınan bir cinayeti konu alıyor dizi.Nic Pizzolatto'nun hem yaratıcılığını hem de senaristliğini üstlendiği dizi arkasına aldığı iki yıdılz oyuncu Woody Harrelson ve Matthew McConaughey ile gücüne güç katmış.Ayrıca her biri yaklaşık birer saat olan dizinin 8 bölümünü de yöneten Cary Fukunaga yapımın başarısında büyük pay sahibi.


Gel gelelim dizinin konusuna; Louisiana Cinayet Masası’nda görev yapmakta olan iki farklı karaktere sahip detektifin bir seri katilin peşine düşme hikayelerini anlatıyor.17 yıl önce iki detektifin görev aldığı bu soruşturma yıllar sonra tekrar gündeme gelir.Bir yandan iki detektifinde teker teker yıllar önceki soruşturmayla ilgili başka polisler tarafından sorgulandığını izlerken diğer yandan flashbacklerle olayın gerçekleştiği zamanı izliyoruz.

 

Öncelikle yönetmen Cary Fukunaga'nın dizi için oluşturduğu mükemmel atmosferden başlayarak övgü yağdırmak gerekiyor.Bir detektiflik dizisi için gerekli olan atmosfer David Fincher usulüne yakın bir yapıyla şekillenmiş.8 bölüm boyunca aksamayan yönetmenliğin yanında karakterleri,senaryosu ve oyuncuklarıyla çok sağlam bir kalite ortaya çıkarıyor.Senaryo son derece sağlam yere basıyor.Asıl öyküsünün yanında yan hikayeleri ve karakterlerin derinine inen kendine has felsefesi övgüyü hak eder nitelikte.Oluşturulan karakterlerle iyi-kötü olgusu ve varoluş sorunlarına sıkça değiniliyor.Dizi ilerledikçe her iki karakterin derinine daha çok iniyoruz.İçi dolu diyaloglar,üzerine düşündüren felsefesi senaryonun kalitesini gözler önüne seriyor.Müzikler ve dizinin geçtiği Louisiana bölgesi ise dizinin ruhunu yansıtmakta doğru seçimler olmuş.


Dizini eksik noktalarına değinilecek olursak; en başa ilk bölümlerin durgun geçmesini yazabiliriz.Özellikle ilk bölümlerde dizinin fazlasıyla durgun akması ve elle tutulur çok şey ortaya koymamasını eksi olarak gösterebiliriz.Fakat bu ilk bir iki bölümü geçtikten sonra seyirciyi kendine bağlamayı başarıyor.Merak seviyesi iyiden iyiye yükselirken dizinin üzerine daha çok düşünür oluyorsunuz.Dizi ilerledikçe yer yer aksiyon ve gerilim yüklü sahneler de artar oluyor. Özellikle değinmek gerek , dördüncü bölümün tek sekans halinde geçen son sahnesi büyük övgü hak ediyor.Bir diğer eksinin ise katil karakterinin yeterince tanıtılmadığı ve seri katilimizin cinayetleri işlemedeki felsefesinin hava kalmasıni yazabiliriz.

 

  

Oyuncu kadrosuna değinecek olursak gerçekten de dizinin kalitesine ve oyuncuların isimlerine yakışır performanslar var.İlk olarak karakter oyuncu kimyasının çok iyi tutuğunu söylemek gerek.İki role de çok iyi oturan Woody Harrelson ve Matthew McConaughey aldıkları tüm olumlu eleştirileri hak ediyorlar.Son dönemde patlayan oyuncu Matthew McConaughey gizemli karakteriyle uzun konuşma sekanslarındaki performansından ,aksanına kadar karakterinin içine çok iyi sızmış.Woody Harrelson ise yılların getirdiği tecrübeyi sergiliyor adeta.Kısacası her iki oyuncu da birbirinden iyi performanslarıyla dizinin kalitesini büyük oranda yükseltiyor.


True Detective ilk sezon açısından oldukça başarılı ve akıllara kazınmayı başaran bir grafik çiziyor.Bir detektiflik dizisi nasıl yapılır sorusuna ders niteliğinde bir cevap veriyor.Kusursuz mu? veya çok abartılması gerekir mi ? belki değil ama büyük övgü hak ettiği bir gerçek.İkinci sezonun bize neler getireceği meçhul.Değişen hikaye ve oyuncuların yanında yönetmen Cary Fukunaga'nın da ikinci sezonu yönetmeyeceği söyleniyor.Bu faktörler ikinci sezonu nasıl etkiler , dizi bu başarısını istikrara dökebilir mi bunu ilerleyen zamanda göreceğiz.


Dizi Notu:A-

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder