6 Temmuz 2014 Pazar

La Vénus à la fourrure


Leopold von Sacher-Masoch tarafından yazılan Venüs İn Fur mazoşist edebiyatın baş eserlerinden sayılıp her zaman farklı uyarlamalara kaynaklık yapmıştır.Bu defa eser Roman Polanski tarafından David Ives'ın oyunundan uyarlanarak beyazperdeye aktarılıyor.Eser kadın erkek ilişkilerini absürt bir yöntemle ekrana taşıyor.2013 Cannes Film Festivalinde Palme d'Or için yarışan film César ödüllerinden birçok ödülle ayrılmıştı.Bana sorarsanız Roman Polanski çekmek için yanlış bir proje seçmiş ve ortaya yönetmenin kariyerine hiç yakışmayan kötü bir film çıkmış.

 

Baştan sona bir tiyatro sahnesinde geçen film eseri tiyatroya uyarlamak isteyen bir yönetmenle bu oyunda rol kapmak isteyen bir oyuncunun diyaloglarından oluşuyor.İlerleyen bölümlerde oyun ile gerçek iç içe geçiyor.Karakterler çatışma haline geçiyor ve kadın erkek ilişkileri sorgulanıyor.

 

 

İlk olarak son derece geveze bir film karşımızda.Absürt bir komedi sunan yapım kadın erkek ilişkileri üzerine bilinenin dışında bir şey sunmayan,heyecanlandırmayan hafızalarda yer etmekten çok uzak bir film.Esere getirilmek istenen yorum basit bir mantıkla oluşturulmuş hissi veriyor.Ayrıca filmin sinemasal anlamda değeri de tartışılmaya açık.Fakat bu eksilerin yanında filmden nefret etmemizi gerektirecek çok bir sebep de yok.Roman Polanski'nin oyuncuları kullanmaktaki başarısı ve her iki oyuncunun da üst düzey performansları filmi izlenir kılıyor.Mathieu Amalric'i de çok beğendim ama asıl Emmanuelle Seigner baştan sona sergilediği renkli performansıyla takdiri hak ediyor.


La Vénus à la fourrure birkaç entelektüel söylem ve oyuncu performansları dışında seyirciye ne bir şey verebiliyor ne de bir duygu yaşatabiliyor.Roman Polanski en büyük hatayı böyle basit mantıklı bir uyarlamayı filme çekmekle yapmış.Bence yönetmenin kariyerine hiç yakışmayan bir film.


PUAN:5   NOT:C-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder